Düzeltici ve Önleyici Faaliyetlerin Yönetim Sistemlerine Etkisi


Düzeltici ve Önleyici Faaliyetlerin Yönetim Sistemlerine Etkisi
Çok bilinen bir söz kalitenin asla tesadüf olmadığını söylerken diğer bir söz ise kalitenin ayrıntıda gizli olduğunun altına çizer.
Kalite kavramı genel anlamda özünde bir bütündür lakin biz burada başta ISO 9001:2015 Kalite Yönetim Sistemi olmak üzere diğer yönetim sistemlerinde de karşımıza çıkan ve kısaca DÖF olarak tanımlandırılan Düzeltici ve Önleyici Faaliyetlerin yönetim sistemlerine etkilerinden bahsedeceğiz.
Olması ve olmaması gereken durumlarda kurumların bundan nasıl etkilendiğinden.
Kurumsallaşmış, Uluslar arası alanda kendini kanıtlamış firmalara gidildiğinde ayrı bir kalite biriminin olduğu ve çok sayıda insanın çalıştığı görülür. Bir örnek vermek gerekirse Daimler bünyesinde yer alan Mercedes Benz Aksaray fabrikasında Kalite bölümünün kendine ait bir binası mevcuttur ve Kalite Yönetim Sistemlerine bağlı olarak çok sayıda mavi ve beyaz yakalı personel çalışmaktadır. Dahası her bölümde kalite bölümü ile irtibat halinde olan bu işe ayrıca ilgilenen çalışanlar da mevcuttur.
Burada şu soru akla gelebilir. Neden Mercedes’de kalite konusuna bu kadar önem verilmektedir?
Aslında bu sorunun yanıtı, en baştaki tümcelerde gizli. Kalitenin asla tesadüf olmadığı ve kalitenin ayrıntıda gizli olmasıyla.
Oysa küçük ölçekli birçok firmaya gidildiğinde kalite yönetim sistemleri angarya bir iştir ve tüm bir yıl hiç bir şey yapılmamasına rağmen, yıllık denetime gelinmeden bir gün önce tüm evraklar kağıt üzerinde hazırlanır ve gelen denetçiye sunulur.
İşin erbabı olan pek çok tetkikçi de bunun böyle olduğunu bilir ama yapabileceği çok da şey yoktur.
Özellikle DÖF konusu kimi firmaların en çok savsakladığı konulardandır zira birçok firma buna eleman ve zaman ayırmadığından DÖF prosedürü majör bir doküman olduğundan kimi zaman birleşik, kimi zaman ayrı ayrı hazırlanan prosedürler olsa da çoğunlukla uygulanmaz.
Oysa DÖF konusu en az iç tetkik, en az YGG kadar önemli olan bir konudur.
Düzeltici Faaliyet, yapılan bir hatanın düzeltilmesi için ilgili kişi ve bölümlerin bir araya gelerek gerekli olan çalışmayı yapmasını ve aynı hatanın bir daha tekrarlanmamasını öngörür.
Önleyici Faaliyet ise baştan tahmin edilen bir hatanın engellenerek ürünün bu hata ile piyasaya sürülmesinin önüne geçer.
Basit bir örnek üzerinden konuyu anlatmak gerekirse, diyelim ki siz son derece şık bir çanta üreticisisiniz ve piyasada durumunuz oldukça iyi. Ama müşterilerinizden sürekli olarak deride döküntüler olduğunu şikayeti almaya başladınız. İşte bu durumda deriyi değiştirmek yerine adım adım hatanın deriden mi, yoksa başka bir nedenle olduğunu DÖF yaparak çözerseniz belki de olayın deriden değil, başka bir nedenden kaynaklandığını görebilecek ve kaynaklarınızı çok daha verimli olarak kullanabileceksiniz. Bu ise sizin uzun zamanda maliyetlerinizin düşmesine neden olduğundan kaynak yönetimini güçlendirecek.
Aynı şekilde yine çanta dikilirken piyasaya sürülmeden dikişlerinin yırtıldığını görüp , bu dikişi yapan elemanı işten çıkarmak yerine hatanın makineden mi, iplikten mi, yoksa gerçekten elemanın bilinçsizliğinden mi kaynaklandığını araştırma yani olaya Önleyici Faaliyet mantığı ile yaklaşmak kısa vadeli çözümler ile günü kurtarmak yerine daha kalıcı çözümler almasını sağlayacaktır.
Unutulmamalıdır ki düzenli olarak yürütülen DÖF çalışmaları firmaların kendilerini sürekli iyileştirmelerini sağlayacak, çok daha kurumsal olarak çalışmalarını sağlayacaktır.
Hatanın insana özgü olduğundan gerçekliğinden yola çıkarak, hatayı göz ardı etmeden, yok saymadan mantıklı çözümler üretmek için DÖF’ler etkin kullanılmalıdır. Bugün Mercedes, Mercedes olabildiyse ya da aklınıza gelen herhangi bir kurum kaliteyi ne kadar ciddiye aldıklarını görürsünüz. Kısa vadede zaman alıyor gibi görünse de DÖF’ler sağlıklı bir yönetim sisteminin en olmazsa olmaz parçasıdır.
Buranın etkin olmaması diğer basamaklardan sağlıklı sonuçlar alınmasını engelleyeceğinden etkin biçimde değerlendirilmelidir.